Dünya’da ve Türkiye’de Hayvan Hakları Uygulamaları

Dünyadaki Hayvan Hakları Uygulamaları

Özellikle de son zamanlarda gördüklerimiz, duyduklarımız, okuduğumuz haberler, sosyal medya platformlarında ağlayarak izlediğimiz sonu gelmeyen şiddet haberleri… Dünyanın pek çok ülkesinde hala uygulanan bazı şaşırtıcı gelenekler, sirkler, hayvanat bahçeleri, yunus havuzları, dövüştürülen, çalıştırılan, sömürülen ve eziyet gören hayvanlar. Kürkü, dişi ya da derisi için öldürülen hayvanlar. ”Spor” adı altında avlanmaları, insanlığın geleceği için tıbbi deneylerde kullanılmaları ve daha neler neler. Dünyadaki hayvan hakları uygulamalarını ve dünya hayvanları koruma endeksi sonuçlarını bu yazıda okuyabilirsiniz. 

Bu makalede ayrıca hayvan hakları konusunda gelişmiş ülkelerdeki uygulamaları okuyacaksınız. Özellikle bazıları öyle incelikli ki, bunları öğrenince coğrafyanın bir kader olduğu gerçeğinin hayvanlar için de geçerli olduğunu çok iyi anlayacaksınız.

Dünyada ve Türkiye’de hayvan hakları uygulamalarının nasıl olduğuna geçmeden önce 15 Ekim 1978’de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi‘ne göz atabilirsiniz.

”Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.”

Mahatma Gandhi

Dünya Hayvanları Koruma Endeksi

Dünya Hayvanları Koruma Topluluğu (World Society for the Protection of Animals – WSPA) 30 yıldır dünya çapında hayvan refahını arttırmak ve haklarını korumak için mücadele veren bir sivil toplum kuruluşu. Bu kuruluş, tüm dünyadaki hayvanların her türlü hakkını korumaya yönelik çalışmalar sürdüren ve doğal afetler sebebiyle zarar gören hayvanlardan, yasadışı yollarla ticareti yapılan hayvanlara kadar bir çok alanda aktivist bir tavır gösteren bir kuruluş.

WSPA’nın kamuoyunu bilgilendirme alanında en önemli çalışmalarından birisi, periyodik olarak güncellenen Hayvanları Koruma Endeksi. Çalışma 50 ülkeyi, hayvanları korumaya yönelik yasal yapının varlığı ve uygulamalarına göre değerlendirdiği bir not sistemi uyguluyor. Bahsi geçen 50 ülke, özellikle dünyanın en büyük et ve hayvansal ürün tüketicilerinin bulunduğu ülkelerden oluşuyor.

A(en yüksek puan) ile G (en düşük puan) arasında bir puanlama sistemine dahil edilen ülkelerde 5 tema altında belirlenen 15 gösterge dikkate alınıyor.

Bu Beş Tema Özetle Şu Şekilde;

  1. Hayvan bilinç ve duyarlılıklarının yasal kabulü (Kanun ve yönetmelikleri kapsıyor)
  2. Yönetim araçları (Sorumluluk dağılımı, hesap verebilirlik ve mali kaynaklar)
  3. Evrensel standartlara uyum (Dünya Hayvan Sağlığı Kurumu (OIE), hayvan refahı standartları)
  4. Eğitim programları,
  5. Paydaşlar arası iletişim ve farkındalık

Dünya Hayvanları Koruma Endeksi’nin Sonuçları

Endeks çalışması en son 2014 yılında yapılmış. Tüm kategoriler göz önüne alındığında, ortalama skoru “A” olan sadece dört ülke var. Bu ülkeler İngiltere, İsviçre, Avusturya ve Yeni Zelanda oluyor. Geri kalan Avrupa ülkelerinin birçoğunun ortalama skoru “B” ve “C” bandında olurken, ABD’nin skoru ancak “D” olabiliyor. Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı, ortalama skoru “E” olan diğer ülkeler ise Çin, Tayland, Ukrayna, Nijerya ve Venezuela oluyor.

İNGİLTERE (NOTU A)

  • İngiltere’de hayvan hakları konusunda 14’den fazla yasal düzenleme bulunuyor.
  • Evcil hayvanları koruma altına alan çok sayıda yasayla birlikte hayvanat bahçelerinin ne şekilde işletileceği hakkında detaylı düzenlemeler içeriyor.
  • Hayvanlar “hissedebilen varlıklar” olarak kabul ediliyor. Hayvanlara eziyet, işkence, hayvan dövüşleri gibi durumlarda 20.000 Pound’a kadar para cezası ve 6 aya kadar hapis cezası verilebiliyor.
  • Hayvan satışı için yetkilendirilen petshop’lar için zorlayıcı prosedürler var ve ancak sınırlı sayıda petshop’a izin veriliyor.
  • Hayvan satışı yapmak isteyenler, hayvanların bakımını düzenli olarak yapmak zorunda.
  • Her hayvanın tüm hayatı boyunca ve bir yıl içinde kaç kez doğum yapabileceği yasayla belirlenmiş.
  • Hayvan satışı ancak yerel komisyonların verdiği lisans ile mümkün olabiliyor ancak oluşabilecek bir şikayet sonrasında lisansın iptal edilmesi söz konusu.
  • Lisanslı yerlerden alınmayan, kaçak olarak yurtdışından getirilen hayvanların sahipleri hakkında soruşturma açılabiliyor.
  • Hayvanların herhangi bir uzvuna süs bağlamak bile suç sayılıyor.

İSVİÇRE (NOTU A)

  • Tıpkı İngiltere gibi hayvanları “hissedebilen varlıklar” olarak kabul ediyor.
  • Sahipli ya da sahipsiz ayrımı yapılmaksızın hayvanlara kötü muamele yapan kişiler hakkında para cezası ve 3 yıla kadar hapis cezası uyguluyor.
  • Özellikle köpek sahiplenmek isteyen kişilerin daha önce köpek bakmamış olmaları halinde yeterliliklerini belgeleyecek bir sertifika almaları gerekiyor.
  • Balık dahil olmak üzere tüm hayvanların sosyal olduğu kabul ediliyor ve tek başına beslenmesine izin verilmiyor.

AVUSTURYA (NOTU A)

  • Avusturya’da 2004 yılında kabul edilen kanuna göre hayvanlar ”insana eş varlıklar” olarak kabul ediliyor, dolayısıyla insanlarla eşit haklara sahip sayılıyor.
  • Avusturya’da ağır korku da dahil hayvanlara acı hissettirmek kanunlar çerçevesinde yasak kabul ediliyor.
  • Hayvanlar tıpkı insanlar gibi ”sosyal bağ kurma ihtiyacı olan canlılar” olarak görülüyor ve bu kuralın ihlali halinde para ve hatta 1 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
  •  Kanunlar ülke eyaletlerinin yetkisi ile korunuyor ve her eyaletin Hayvan Koruma Ombudsmanı ve hükümet temsilcileri, üniversite temsilcileri ve Merkezi Hayvan Koruma Derneği temsilcisinden oluşan bir Hayvan Koruma Konseyi bulunuyor.

TÜRKİYE (NOTU E)

  • Türkiye’de hayvan hakları 5199 nolu Hayvanları Koruma Kanunu ile güvence altına alınıyor.
  • Bu kanun çerçevesinde hayvanların; yaşam hakkı, bakımı, ticareti, üretilmesi, eğitimi ile hayvanlara yapılacak cerrahi müdahaleler, hayvanların kesimi, deney amaçlı kullanılması, nesli tükenmekte olanların korunması, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması başlıkları bulunuyor.
  • Türkiye yasalarına göre hayvanlar; notu A olan ülkelerdeki gibi ”hissedebilen canlılar” olarak kabul edilmeyip ”mal-eşya” kategorisinde görüldüğünden 5199 nolu kanunun ihlali halinde uygulanacak idari para cezaları ”Kabahatler Kanunu” statüsünde görülüp 181 TL ile 31.908 TL arasında değişiyor. Maalesef ki hayvanlara kötü muamele için hapis cezaları nadiren uygulanıyor.

RUSYA (NOTU F)

  • Hayvanseverler tarafından Türkiye’deki yasalar yetersiz olarak görülüp iyileştirilmesi için büyük mücadeleler verilirken Rusya’da bu konuda mevcut bir yasa bulunmaması da çok acı maalesef.
  • Hayvanlara karşı işlenen işkence, tecavüz gibi suçlara karşı hiçbir ceza uygulanmıyor.
  • Rusya 2018 yılında gerçekleştirilen Dünya Kupası maçları sırasında 11 şehirde sokaktaki hayvanları toplayıp imha etmiş bir ülke. Üstelik, imha edilen hayvanlar yerli halkın baktığı aşılı, kısır ve tasmalı hayvanları da kapsıyordu 🙁

Hayvan Haklarında Ülkelerin Karnesi Zayıf

  • İspanya’da boğalar, boynuzları yakılarak halkın arasına salınıyor.
  • Bulgaristan’da köpekler ipe asılıyor.
  • Japonya’da, balina, yunus ve foklar vahşice avlanıyor.
  • Çin’de minik hayvanlar anahtarlıklar içerisine hapsediliyor.
  • Güney Amerika’da boğalar güreştiriliyor.
  • Filipinler’de tavuklar dövülerek öldürülüyor.
  • Dünyanın birçok yerinde hayvanlar, sirk ve gösteri alanlarında para kazanma uğruna eziyete maruz kalıyor.
  • Ateş topunun içinden atlayan köpekler, bisiklet süren ayılar ve amuda kalkan filler sirk gösterilerinde kullanılıyor.
  • Kancalı sopalarla eğitilerek sandalyede tek ayakları üzerinde dolaştırılan filler, diş ve tırnakları sökülerek kırbaçlarla dans ettirilen aslan ve kaplanların vücut fizyolojisi bozuluyor.

Bir çok ülkede uygulanmaya devam eden insanlık dışı geleneklerin ve duyarsızlıkların son bulmasını beklerken sirkten satın aldıkları fillerin emekli edilmesini parlementosunda tartışan Danimarka‘nın inceliğine kavuşmasını istediğimiz pek çok ülke var.

Ya da tüm dünya genelinde belki de en değersiz evcil hayvan sayılabilecek Japon balıkları hakkında yasa çıkaran İtalya gibi olsa her ülke.  İtalya’da Japon balıklarının fanusa koyulmasını yasaklayan bir yasa var. Hem de fanusların balığın dış dünyayı çarpık bir şekilde görmesine sebep olması ve dikdörtgen biçimli akvaryumlara oranla suyun iyi oksijenlenmesine izin vermediği gerekçeleriyle.

Biz insanları hayvanlardan üstün yapan şey; beyin kapasitemiz ve düşünebilme gücümüz belki de… Ama en çok da vicdanımız.

Belki de onlara olan üstünlüğümüzü, onları koruyarak göstermemiz çok daha anlamlı olacaktır.