
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi
15 Ekim 1978‘de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi‘nin amacı; yeryüzünde varolan ve sinir sistemi bulunan her canlının eşit haklara sahip olması gerektiğinin tüm dünyaca kabul edilmesini sağlamaktır.
Bu bildirgeye göre, yaşam tek ve eşsizdir. Yaşayan tüm canlıların ortak bir kökeni vardır, evrime bağlı olarak bu türler değişiklik göstermiştir.
Yaşam hakkına sahip canlıların bu hakkının küçümsenmesi ya da yok sayılması insanların hayvanlara zarar vermesine sebep olabileceği gibi doğaya karşı da büyük tehdit yaratmaktadır. Kabul edilen bu bildirge ile tüm canlıların haklarının insanlar tarafından korunması gerektiğine karar verilmiştir. İnsanın başka canlılara saygı göstermesinin, beraberinde insana saygıyı da getirmesi amaçlanmıştır.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi şöyle der;
- Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.
- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
- Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
- Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
- İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.
- Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
- Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
- Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
- Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
- Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
- Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.
- Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

Bu bildirgeden itibaren; hayvanların tıbbi ve kozmetik deneylerde kullanılması, kürk ya da derileri için öldürülmeleri, eğlence amacıyla avlanmaları ya da eğitilmeleri, kötü muameleye maruz bırakılmaları önlenmeye çalışılarak, besicilik ve hayvancılık yapan kişilerin uygun şartları sağlaması konusunda denetimler yapılmaya başlanmıştır.
Bugün geldiğimiz noktada; hayvanlar maalesef hak ettikleri değeri göremiyorlar henüz. Hayvanlara nasıl davrandığımız medeniyet seviyemizi gösteriyor üstelik. Bazı ülkelerde hayvanlar için yeterli yasal düzenlemeler bile yapılmazken, başka bazılarında hayvanlar ”insana eş varlıklar” olarak kabul edilerek çok ciddi ve caydırıcı cezalar uygulanıyor.
Bazı yasalar bir hayvanı vahşice öldürmeyi bile suç kabul etmezken, bazı ülkelerde hayvanın herhangi bir uzvuna süs bağlamak bile suç sayılıyor.
Tüm dünyanın kabul ettiği bu bildirge sonrasında günümüzde hayvan hakları ne aşamaya gelmiş, şu anda Dünya’daki uygulamalar ne şekilde, hayvan hakları konusunda ülkelerin karnesi nasıl diye merak ederseniz, ”Dünya’da ve Türkiye’de Hayvan Hakları Uygulamaları” nı yazdığım bu yazıma göz atabilirsiniz.
Hayvan Hakları Bildirgesi 1978 yılında kabul edilmiş ancak günümüzde kutlanmaya (!) devam eden ”4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü” nün çıkışı 1929 yılındadır. ”Kutlamak” diyoruz ama aslında dünyadaki tüm hayvanların ”insana eş varlıklar” olarak kabul edildiği gün kutlanacak bir şey olacak.

WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nün yeryüzündeki tüm hayvanları kapsadığını vurguluyor ve neden bu kadar önemi bir gün olduğunu şu şekilde açıklıyor;
“Yaşam için gerekli olan hemen hemen her şeyin karşılanmasında doğaya ve onun çeşitliliğine muhtacız. Yaşamımız, bitkilerin ve hayvanların olağanüstü değişkenliği, onların yaşadıkları yerler ve içinde bulundukları ortamlara bağlı. Ancak doğal kaynaklara yönelik talebimiz sürekli arttığı için bu çeşitlilik tehdit altında.
Bugün, yeryüzünde 7 milyar insan yaşıyor. 2050 yılında ise bu rakamın 10 milyara yaklaşacağı öngörülüyor. İnsanlar çoğalıyor ama bizim dışımızdaki canlı türleri için durum, bunun tam tersi. Hızla artan nüfus, yapılaşma, doğal alanların tahribatı, yasa dışı avcılık ve ticaret, yaban hayatın dengesini bozuyor ve yaban hayatın canlıları bir yok oluşa doğru sürükleniyor. Özetle, biz çoğalırken dünyamızı paylaştığımız diğer canlıların sayısı hızla azalıyor.
Gezegenimize ve barındırdığı çeşitliliğe dair henüz keşfedilmemiş pek çok tür var. Ancak açık olan bir şey var: mevcut değerlerimizi hızla kaybediyoruz. Bu nedenle 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü sadece gözümüzün gördüğü hayvanları değil, yeryüzünde var olan tüm hayvanların da yaşam hakkına sahip olduklarını hatırlamamız açısından çok önemli.”
Dünyadaki tüm hayvanların yaşam hakkına saygı duyulduğu, hepsinin özgürce ve güvende yaşadığı, hiç kimseden ya da hiçbir şeyden korunmak zorunda kalmadığı günlerin gelmesi umuduyla…
[…] Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi […]