Özlem Arıcı
Özlem Arıcı
Blogger

Hayvansever & Aktivist

Bir hayvana dokunabilmek, hak değil bir ayrıcalıktır.

Lan Dunbar

Bu sözün doğruluğuna her zaman inanmışımdır, hatta bu sözü duymadan önce bile böyle düşünüyordum:)
Bugünümüzde sahip olduğumuz her ne ise, o şey çocukluk zamanlarından kalmıştır mutlaka. İçimdeki hayvan sevgisi o zamanlarda oluşmaya başladı. Çünkü hayatım boyunca tanıdığım en merhametli adam babamdı ve ben sokak kedilerini beslemeyi ondan öğrendim. Sevgili babacığım şimdi hayatta değil ama ondan kalan, dünyanın en güzel mirasını yaşatmaya çalışıyorum.
Sokaktaki kedileri çocukluğumdan itibaren beslemeye devam ettim ama ilk kes 2000 yılında evimde bir köpekle yaşamaya başladım. O zamandan sonra da onlarsız bir dünya nedir hiç bilmedim. Kedilerim oldu, köpeklerim oldu, bi ara iguana ve geko bile evlat edindim.
2015 yılından beri Sessizliğin Sesi isimli bir dernekle birlikte Çekmeköy / Reşadiye Ormanları’nda yaşayan terkedilmiş köpeklerin orman beslemesine katılıyorum.
Yaşadığım yer olan Üsküdar’da belediyenin başlattığı Minik Dostlar oluşumunda gönüllüyüm, etkinlik kapsamında veteriner, hukukçu, aktivist, barınak çalışanı vs. bir sürü insandan olağanüstü güzel bilgiler öğreniyorum.
Aynı zamanda Zümrüd-ü Anka isimli bir oluşumla birlikte İstanbul ve Türkiye’nin farklı illerindeki besleme bölgeleri için kulübe yapım organizasyonlarına katılıyorum. Bu etkinlikler; yazın kavurucu sıcaklarında ve kışın dondurucu soğuklarında tekrarlanıyor. O zamanlar ”empati” denen şeyin kıymetini bir kez daha anlıyorum. Çünkü bizler, sadece ayda bir gün o sıcağı/soğuğu deneyimlerken ormana terk edilmiş ve hayatını sürekli o havalarda geçiren köpeklere yazın sıcaktan, kışın soğuktan koruyacak yuvalar teslim edeceğimizi bilmenin huzuru, öyle eşsiz bir duygu ki… Hayatım boyunca bu kadar anlamlı çok az şey yapmışımdır. 

Bir hayvanı sevmenin ne demek olduğunu bilen herkes gibi daha fazlasını kurtarmak, doyurmak ve yuvalandırmak gibi çılgınca isteklerim oluyor. Hepsini kurtaramasam da uzun yıllardır, tanıdığım ya da hiç tanışmadığım bir çok insana kedi ve köpek sahiplendirdim. Bu öyle güzel ve tadına doyulmaz bir duygu ki hani denir ya; ”dünyalar benim oldu” aynen öyle oluyor 🙂
Şimdiye dek sokaktan kurtarmayı başarabildiğim 2 tane kedi ile birlikte yaşıyorum. İsimleri; Kiwi&Puding 🙂
Benimle oldukları sürece tek amacım; onlara rahat, konforlu aynı zamanda da özgür bir hayat verebilmek.
Bu blogu açma amacım; kediler ve köpekler hakkında sırf meraktan okuyup araştırdığım konuları en doğru ve anlaşılır şekilde herkesle paylaşabilmek.
Umarım zamanla, canım Patittin’i, ulaşmak istediğiniz bilgilerin tümünü içeren bir platform yapabilirim.
Son olarak, ilk cümleme ithafen; hayatın anlamı, avucunuza değen patilerde saklı 🙂