Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

2007’de yapılan genetik bir çalışma; evcil kedilerin milattan önce 8000’de türediğini söylüyor. Ancak aynı zamanda kedilerin Antik Mısır’da evcilleştirildikleri iddia ediliyor. Başka bazı araştırmalarda ise kedilerin evcilleştirilmelerinin neolitik çağlara dayandığı söyleniyor.
Yani sonuç olarak insanın olduğu her yerde rahatlıkla görebildiğimiz bu minnoş dostlarımızın tam olarak ne zaman evcilleştiği kesinlik kazanmamıştır.
Dolayısıyla kedilerle ilgili bir yığın farklı teori ve iddia da ortalarda dolaşmaktadır.

Basit bir araştırma ile kediler hakkında akıllara zarar şeyler öğrenebileceğinizi garanti ediyorum; kedilerin şeytan olduklarından tutun da, yeterince kutsal olmanız halinde ruhunuzun koruma için bir kediye aktarılacağına kadar neler var neler… Bu tip efsaneler modern insanı korkutmadığı gibi kedilere olan ilgisini ve hayranlığı da arttırıyor.

Elbette ki günümüzde böyle fantastik hikayelere kimse inanmıyor ama yine de kediler hakkında yanlış bildiğimiz bazı şeyler var. Üstelik de bunlar kedimizin hayatını ve yaşam kalitesini etkileyecek türden.

O halde gelin bir göz atalım, kediler hakkındaki söylentiler ve bunların gerçeği aslında neymiş?

Kediler köpekler kadar sevecen değildir

İşte size yalanların en büyüğü!! Kedilerin sevgisiz, duygusuz olduğu asla doğru değildir. Kediler, doğaları gereği özgürlüklerine daha düşkün olduklarından ve başlarına buyruk yaşamayı tercih ettiklerinden ev insanları evden uzaklaştığında köpekler gibi isyan çıkarmazlar.

Kedilerin sevgi ve mutluluk kanıtı onlara dokunduğunuzda çıkardıkları guruldama sesidir ancak yine de bu kanıta inanmayanlar şu araştırmaya bir göz atabilirler.

Kediler zifiri karanlıkta da görebilir

”Kediler gecedir, kediler gece hayvanıdır” gibi klişelerden biri de budur. Kediler düşük ışıklı ortamlarda insanlara göre bir nebze daha rahat adapte olabilirler ancak bu durum tamamen görebildikleri anlamına gelmiyor. Kedilerin gözlerinde bulunan kornea bize göre daha ince bir yapıya sahiptir, göz irisleri (renkli kısım) bize göre daha fazla açılır. Ayrıca kedilerin gözlerinde ışığa duyarlı, karanlıkta bizim yapabileceğimizden 6 ile 8 kat daha iyi görmelerini sağlayan çubuk denilen reseptörler bulunur. Bu avantajlar sayesinde kediler az ışıklı ortamlarda bile bize göre daha iyi bir görüş sağlayabilirler.

Bıyıklar, kedilerin denge sağlamasına yardımcı olur

Bıyıklar, kedilerin denge sağlamasına yardımcı olur

Çok uzun yıllar boyunca ben de böyle olduğuna inanmıştım. Hatta kedimi tıraş ettirdiğimde bıyıklarının bir tarafının ucundan kesildiğini görünce bunu veterinerime sordum. Bilinenin aksine kedilerin bıyıklarının böyle bir işlevi olmadığını öğrendim. Sonrasında bu konuda daha geniş çaplı bir araştırma yaparak özünde şu bilgiye ulaştım.

Kedilerin bıyıkları diğer tüylerine oranla daha kalın ve çok daha hassastır. Bu hassasiyetin sebebi;  foliküller kan damarları ve sinirlerle sıkışmış olmasından kaynaklanır. İnsanların parmak uçlarında bulunan duyarlılık ve hassasiyet kedilerde bıyıklar üzerinden gerçekleşir.

Kedilerin bıyıkları bir nevi radar görevi görerek etraflarını daha iyi görmelerini ve tanımalarını sağlar. Kedilerin bıyıkları böceklerde bulunan antenler gibi bir işleve sahiptir. Kediler, bıyıkları sayesinde nesneleri ve hareketi algılarlar. Algıladıkları bu bilgi duyu hücrelerine ulaşır, böylece yakınlarındaki nesnenin boyutu, şekli ve hızı hakkında bilgi sahibi olmalarına, dolayısıyla dünyayı tanımalarına olanak sağlar.

Kedilerin bıyıkları aslında geceleri daha iyi görmelerini sağlayan bir fonksiyona sahiptir. Kedilerin radar gibi kullandıkları bıyıkları, hem gece avlanmalarına hem de bir yerlere çarpmadan ilerlemelerine yardımcı olur.

Kedi tüyü, organlarda kist oluşmasına sebep olur

Kedilerle yaşamak konusunda tereddüt eden insanların sahip olduğu yanlış bir bilgidir. Çünkü kedilerin tüylerinde parazit bulunmaz, parazit (tenyalar – kancalı kurtlar) dışkılarında olabilir, tuvalet sonrası kendilerini yalayarak temizledikleri için parazitlerin tüylerine yapışması olasılık dahilindedir. Eğer kedinizin bakımını ve temizliğini ihmal etmezseniz bu tip canlıların hem kedinize hem de evde yaşayan diğer canlılara zarar verme ihtimalini ortadan kaldırabilirsiniz.

En işe yarar çözüm elbette ki; düzenli olarak iç – dış parazit tedavisini yaptırmak, çiğ gıdalardan kaçınmak, tuvalet kumunu günlük olarak temizlemek ve pire, kene gibi konakçıları dikkatlice kontrol etmekle mümkündür. Parazitler vücut sıcaklığımız sebebiyle bizlerin vücudunda yaşayamaz ancak zaman zaman bizleri taşıyıcı olarak kullanabilirler. Bu sebeple dışarıdan bunları getirme ihtimalimize karşı da daha dikkatli olmamız gerekir.

Kediler her zaman dört ayak üstüne düşer

Bu da en az kedilerin dokuz canlı olduğu yalanı kadar saçmadır. Kediler düşme sırasında bedenlerini çevirebiliyorsa mutlaka dört ayakları üzerine düşer hatta kedilerin havadaki akrobatik bükülmesine ”düzeltme refleksi” denir. Ancak bu tip bir yetenekleri olması yüksek yerlerden düştüklerinde zarar görmeyecekleri anlamına gelmez. Yüksek bir yerden düşmeleri, kedilerin kemiklerinin kırılmasına ya da iç kanama geçirmelerine sebep olabilir. Bu nedenle kedinizin yüksek yerlere çıkmaması ve oralardan düşmemesi konusunda daha dikkatli olmanızı öneririm.

Kedilerin ilgiye ihtiyacı yoktur

Eğer bir köpeğiniz varsa, onu bırakıp gittiğinizde sahibine aşkla bağlı olması sebebiyle kendini terkedilmiş hissedecek, bu yüzden de mutsuz olacaktır. Kediler daha başına buyruk olduğundan köpekler kadar kederlenmezler. Ancak yine de kediler de sahipleri ile duygusal bağ kurarlar, dolayısıyla evden ayrılacağınız zaman sizi kapıya kadar uğurlar, geldiğinizde de kapıda karşılarlar. Kedinizi uzun süreyle bırakıp gittiğinizde yokluğunuz onları üzecek ve strese sokacaktır. Çok sık seyahat eden biriyseniz kesinlikle bir kedi sahiplenmemelisiniz. Uzun aralıklarla kısa seyahatler yapmanız gerektiğinde en azından 2 günde bir eve birinin gitmesini ve yemek, su, tuvalet temizliği gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasını, aynı zamanda yanında biraz zaman geçirerek yalnızlık hissinin giderilmesini sağlamalısınız.

Bütün kediler sudan nefret eder

Aslında kedilerle ilgili bu klişe kısmen doğrudur. Büyük ırk kediler ve bazı cinsler sudan nefret etmez. İnanmıyor musunuz? O halde bu videoya bi göz atın derim.

Ancak bilim insanları, çoğu kedinin sudan nefret etmesinin sebebini; tüylerinin çabuk kurumaması yüzünden yaşadıkları soğukluk ve rahatsızlık hissine bağlıyor. Tabi bir de suyun verdiği ağırlık hissinin, ani bir tehlike anında kaçma ihtiyacı duymaları halinde engelleyici faktör olma ihtimali de var. Bazı araştırmalar, kedilerin çöl iklimli bölgelerde evrimleşmiş olmasının da başka bir sebep olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak; bazılarının musluktan akan suyu içmekten keyif aldığını bildiğimiz kedilerin suyla aralarının o kadar da kötü olmadığını söyleyebiliriz. Ancak yine de herhangi bir sebepten kedinizi yıkamanız gerekirse daha sakin davranmanız ve onu huzursuz etmeyecek bir ortam hazırlamanız gerektiğini unutmayın.

Kediler sadece mutlu olduklarında mırıldanır

Bir kediyle hiç zaman geçirmemiş birinin bile bildiği kedi mırıldaması çoğunlukla mutlu olduklarına işarettir. Bazen mırıltı, bazen gurultu denen ses sizi bilmem ama benim için dünyanın en huzurlu sesidir.

Kedilerin çıkardığı bu ses, önce beyinlerinde başlayan daha sonra ses kutusundaki kaslara mesaj gönderme yoluyla oluşan bir sestir. Kediler nefes alıp verirken ses telleri ayrılır ve ortaya şahane bir gürültü çıkar.

Kediler mutluluk hissi dışında; kendilerini kötü hissettiklerinde, korku ve acı duyduklarında kendilerini rahatlatmak için de bu gürültüyü çıkarırlar. Kediler ayrıca yavrularını rahatlatmak için de bu sesi çıkarırlar.

Mırıldamak ayrıca kediler için bir nevi ağrı kesici özelliğe sahiptir. Bilim insanları bir takım araştırmalar sonucu; kedilerin mırlamalarının yaralarını iyileştirme ve kaslarını onarmaya faydası olduğu sonucuna varmışlardır.

Kedilerin mırlamaları insanlar için de faydalıdır. Minnesota Üniversitesi İnme Merkezi’nin yaptığı bir takım uzun vadeli araştırmalar sonucunda kedi sahibi insanların kalp – damar hastalıklarından ölme oranının kedi sahibi olmayan insanlara göre daha düşük olduğu sonucuna varılmıştır.

Kediler, evdeki diğer kedileri sevmez

Kediler bencil yaradılışta oldukları için bir şeyleri beklemekten ya da paylaşmaktan hoşlanmazlar. Dolayısıyla evdeki yemek kabı, su kabı ya da tuvalet için sırada beklemek ya da bunlar için rekabet etmek hiç hoşlarına gitmez. Eğer yaşam alanlarında bir rekabet ortamı olduğunu düşünmez ve ihtiyaçları olan şeylere ulaşabileceklerine inanırlarsa evlerini başka kedilerle paylaşmaktan rahatsızlık duymazlar.

Eğer evinizde birden fazla kedi beslemeyi düşünüyorsanız bu şartları sağlamaya özen göstermeniz kedinizin daha sonra gelen kedilerle sorunsuz bir şekilde yaşamasına yardımcı olacaktır.

Kedilerle ilgili daha fazla şey öğrenmek isterseniz bu yazılarıma da göz atabilirsiniz.